14 Haziran 2009 Pazar

mümkünsüzlük

Hani nasıl uzun zaman karanlıkta gözün kapalı kaldıktan sonra birden açınca göremezsin ya bir şey..Zamanla gözlerini kırpıştırdıkta alışırsın karanlığa ve o zaman görmeye başlarsın az biraz...
İşte o gidince de öyle oldum.Şimdi görebiliyorum.Her ne kadar gördüklerim net olmasa da, gözlerim yorgun olsa da onsuz göremiyorum! diyemem.
Zaman insanı alıştırıyor her duruma.Nasıl o olmdan yaşayamazmışım gibi geliyoduysa da biliyordum onsuz yapabileceğimi.
Ona olan sevgim bütün bedenimden ruhumdan taşacak kadar çokken de kendimi sevmeyi hiç bırakmadım ben..Eğer o bana beni sevdiğini söylüyorsa,benimle zaman geçiriyorsa ben sevilebilecek bir insandım demekki.
En başta onu beni sevdiği için,sonra sevilecek bir insan olduğu için sevdim.Ve ona hissettiğim duygular birden fazlayken hepsinde biraz sevgi kırıntıları vardı.
Bu nedenle ondan ve onu sevmekten hiç uzak kalmadım..Onun nefes alışı olmasa da yanı başımda, yüzü zaman zaman silinsede beynimden,gözlerimde yüzü olmadan da sevdim.
Dokunamasam da sevdim.
O yüzden bir şey farketmiyor kızım.Aşkım onun ölüsüne karşı da yaşıyor işte.
Mümkün mü sanıyorsun bir anda onunla birlikte herşeyi gömmek...
Onunla kendini gömmek olur bu.Sen hala mümkün mü sanıyorsun..


Yüzünde buruk bir gülümsemeyle üç kez tekrarladığın "mümkünmü sanıyorsun!" lafı..
Şimdi seni o günkünden çok daha iyi anlıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder