24 Mayıs 2009 Pazar

M.Küpeli

Kaç yaşındaydım ben hatırlıyor musun?
Ben hatırlamıyorum.Ama küçük bir kız çocuğuydum.Tek derdim oyuncaklar olduğu zamanlardı.Değişik nesneler zaman zaman oyuncaklarım olurlardı.Kağıttan bebekler yapar,onları hayal dünyamda yaşatırdım.Denim eserim olurdu onlar.Ben yaratmıştım onları..Saatlerce konuşurdm kağıttan bebeklerimle ve saatlerce dinlerlerdi beni gözlerini benden hiç ayırmadan...Bana minnettardılar ne de olsa ben onlara hayat verendim.
Kitaplarım vardı.Yetmiş sayfadan az hikaye kitapları.Dışarda kar yağardı ve mahallenin bütün çocukları yokuştan kaymaya giderlerdi.Bense kalorifersiz, küçük ve soğuk odamın kapılarını sımsıkı kapatır "karlar kraliçesi"olurdum.Belki de "babamın gözleri kedi gözleri"ni okurdum.Akşam hava kararır ben uyurdum.Sabahın ilk ışıkları dürterdi beni.Uaynır yine hayale dalardım.Hayat buydu o zamanlar..Hayatım buydu.
Sen de değişiktin sanırım akranlarına göre.Ben bilemem sonuçta senin gibi büyük adamların huylarını.O zaman bilemezdim çünkü dedim ya "benim dünyam kağıttan bebekler ve karlar kraliçesiydi" o zamanlar...
Hiç unutmam bir kere denize götürmüştün beni.Taş toplamıştık seninle beraber.Kötü bir anı olmamalıydı sonuçta çünkü o taşlar benim o dönemki yeni oyuncaklarım olmuştu ve uzunca bir süre öyle kalmışlardı.Benim için o taşlarla oyalanmak güzeldi ve senin içinde benimle oyalanmak!Arkadaşım..
O yaz günlerinde ben taşlarımı yıkar kavanozlara suyla birlikte koyar ve hayranlıkla izlerdim onları.Benim onlara bakışlarım nasılsa senin de bana bakışların öyleydi.Ben bunu o günlerde senin bakışlarını sarı tişöertümün içinde yakaladığımda görmüştüm.İşte o benim seni kaybettiğim gündü.Daha doğrusu senin beni kaybettiğin gün!..
Ben biraz daha büyüyünce annem bana iskambil oyunu öğretti ve bu oyundan büyüklerde hoşlanıyordu.Herkese benimle oynamasını teklif ediyordum. Sen hariç.Sana oyun oynamayı yakıştıramyırdum bir türlü.Sen oynamak istiyrdun, benim elimden iskambil kağıtları düşüyordu yere.Dağılıyorlardı ve sen onları toplarken ben yine soğuk odama girip ağlıyordum.
Sonra yine mevsim yaza dönüyordu.Artık benimle iskambil oynamıyordu kimse çünkü herkesin başka bir işi vardı.Arkadaşlarım gidip top oynuyorlardı.Büyükler bahçeyi suluyorlar ve yeni fidanlar dikiyorlardı.Sen ısrarla oynamak istiyordun iskambil.Sen istedikçe istemiyordum ben.Ama sen beni kandırmayı başarmıştın.Yeni taşlar verecektin bana.Benim için toplamıştın onları yaz tatiline girerken.Büyük bir heyecanla çıkmıştık evine.Rengarenk taşlarım olacaktı çünkü.Suya koyacaktım ben onları.Görenler olacaktı ve çok beğeneceklerdi...
Taşlar gerçekten güzellerdi.Yeşilin en büyüleyici rengindeydi çoğu.Yardımınla kolayca temizlemiştik ve kurumaya bırakmıştık.Onlar kurrken iskambil oynamaya odanızın balkonuna geçmiştik.Beni birkaç dakika yalnız bıraktın rahat oturmak için şortunu giyecektin.Sanırım son kez o zaman bakmıştım gülümseyerek yüzüne.Kucağına oturmazsam benimle oynamayacaktın.Oynadık!
Ben kazandım hep.Sen de bunu kutlamak için kucağında dansettirdin bana.Sen altımdaydın.Sonra kötü şeyler söylemeye başladın bana.Nefes alış verişin değişti."Aptal kelimesinden bile daha zehirliydi o kelimeler.O zehri şortundan üzerime attın ve odama kapattın beni sıkı bir tembihle.O gün büyüdüm.
Kağıt bebeklerimi katlettim.Cenk'i Özlem'in gözleri önünde parçalarken ne kadar üzüleceğini düşünmeden btün kağıt bebeklerimi öldürdüm.Bütün taşlarımı attım kavanozlarıyla.O gün öldü benim çocukluğum.O gün öldü karlar kraliçesi deçocukluğumla ve ikisini de kendi elimle gömdüm.
İşte o günden sonra hiç olmadılar hayatımda.O günden sonra sende olmadın benim hayatımda.Bir daha hiç oyun oynamadım ve çizgi film seyretmedim.Rastgele bir çizgifilm açıldığında televizyonda sinirlendim kendimi ordan oraya attım.O günden sonra bir daha saymadım seni.Sen en kötü insandan bile daha kötüydün işte benim için.Sen rahatça yüzüme bakıp güldükçe ben yemin ettim sana ödetecektim.Benim yüzümden kolun kırılmıştı ve benim yüzümden yanlış kaynamıştı.Benim yüzümden erkenden evlenmişti kızın senin istemediğin adamla.Ve ben sana daha kötülerini de yapacaktım..
Ta ki vicdanım seninkisi kadar rahatlayana kadar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder